SİNEMA HABERLERİ

MUSTAFA 29 Ekim'de sinemalarda

10 Kasım 2008, ******’ün ölümünün 70. yıldönümü… Türkiye 70 yılda Ata’sı için dört başı mamur bir film yapamadı. Onu Türkiye’ye, dünyaya, yeni yetişenlere tam anlatamadı. Yapılan belgeseller, Türkiye ölçeğiyle sınırlı, belli bir dönemle kısıtlı ve resmi bir dilde tutsak kaldı.

Selanik’ten Dolmabahçe’ye kadar hayatını başından sonuna mercek altına alan, onu şablonlardan uzak olarak askeri, siyasi, insani boyutlarıyla anlatan bir filmin eksikliği hep hissedildi.

“Mustafa”, işte bu ihtiyaca cevaben hazırlandı.

15 yıldır ****** belgeselleri yapan, “Sarı Zeybek”le seyirciyi Ata’nın insani yüzüyle tanıştıran Can Dündar ve ekibi şimdi onun bütün hayatını sinema diliyle anlatıyor.

29 Ekim’de vizyona girecek “Mustafa”, seyirciyi, özellikle de yeni nesli ******’ü yeniden keşfe davet ediyor.

Film için Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı pek çok arşiv özel izinle açıldı.

******’ün daha önce görülmemiş fotoğraflarına, hatıralarını yazdığı not defterlerine, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarına, günlüğüne, elyazmalarına ulaşıldı.

Çekim ekibi ******’ün ayak bastığı Selanik’ten Manastır’a, Şam’dan Berlin’e, Sofya’dan Karlsbad’a kadar her coğrafyaya giderek, doğduğu odadan, öldüğü odaya dek her mekana girerek onun hayatını yerinde görüntüledi.

Geniş ve deneyimli bir kadro, ******’e dair yazılmış kitapları, yerli yabancı basını, diplomatik yazışmaları tarayıp onlardan sahici, objektif, sıcak bir hayat hikayesi anlatmaya çalıştı.

Ondan kalan eşyalar, onu anlatan anılar, çalıştığı karargahlar, yaşadığı evler, geride bıraktığı belgeler, sevdiği müzikler, söylediği sözler titizlikle derlendi.

Yeni kuşağın okulda öğrendiği klasik bilgilerden ve eski, siyah beyaz görüntülerden sıkılmış olacakları varsayımıyla filmde samimi bir dil ve modern animasyon teknikleri kullanıldı.

Filmin müziklerini, ****** gibi Balkanlardan yetişmiş uluslararası bir müzisyen olan Goran Bregovic besteledi.

NTV - KO’MEDYA ortaklığıyla “Mustafa”, 70. ölüm yıldönümünde ******’ü seyirciye yeniden tanıştırabilecek bir film oldu.

Filmin dağıtımını ise Warner Bros üstlendi.

"Aşk Tutulması" için geri sayım!

Bir Tim's Production&Sugarworkz ortak yapımı olan “AŞK TUTULMASI” adlı filmin çekimleri 21 Haziran'da başladı. Yönetmen Murat Şeker, romantik – komedi tarzındaki “AŞK TUTULMASI” isimli yeni filminde aşk ve tutulmayı en eğlenceli haliyle ele alıyor.

“AŞK TUTULMASI”'nın başrollerini “Elveda Rumeli” ile çıkış yapan Tolgahan Sayışman ve “Yaprak Dökümü” dizisinin başarılı ismi Fahriye Evcen üstleniyor. Tolgahan Sayışman fanatik bir futbol taraftarını canlandırırken Fahriye Evcen aşık olduğu aşka küsmüş işkolik bir sigortacıyı oynuyor.

Sevilen oyuncular “AŞK TUTULMASI” isimli filmde sinemaseverlerle buluşuyor. “2 Süper Film Birden ve Plajda”'nın ardından üçüncü filmi için hazırlıklara başlayan Murat Şeker, 2 Süper Film Birden'den sonra ikinci kez hem yapımcı hem de yönetmenliğe soyunuyor.

Yurtdışında Emir Kusturica başta olmak üzere Hal Hartley ve Fatih Akın gibi birçok yönetmenle çalışan Tim Seyfi, “En Son Babalar Duyar” dizisiyle isminden söz ettiren Ali Erkazan, başarılı sanatçılar Suzan Aksoy, Ayten Uncuoğlu, Murat Akkoyunlu ve Yasemin Öztürk ise filmin diğer oyuncuları.

Sarp Apak, Erhan Emre ve Feridun Düzağaç gösterecekleri performanslarla filme konuk oyuncu olarak renk katacaklar. Ayrıca filmde 500 figuran da rol alacak..

“Aşk Tutulması”; Bir Futbol taraftarının hikayesi üzerinden, seyirciye aşk ve tutkuyu anlatmayı amaçlayan, eğlenceli romantik-komedi türünde bir film olarak özetlenebilir.

35 mm olarak çekilecek filmin 140 kopya ile 31 Ekim 2008 tarihinde vizyona girmesi planlanıyor..

Filmin konusu...

Fanatik bir Fenerbahçe taraftarı olan Uğur, bir ilaç mümessilidir. Gündelik hayatında gayet sakin bir kişiliği varken, söz konusu futbol olduğunda bambaşka bir adam olmaktadır. Kazanma arzusu ve totemler onu diğer fanatiklerden ayıran en büyük özelliğidir. Annesi ve kız kardeşiyle birlikte yaşayan Uğur, annesinin evlenme baskısından sıkılmıştır. Pınar ise bir sigorta şirketinde çalışmaktadır. Söz konusu evlilik olduğunda, Pınar da aynı baskıyı annesinden görmektedir. Pınar ile Uğur bir trafik kazası sonucu tesadüfen tanışırlar. Bu tanışma hem Uğur'un ve hem de Pınar'ın hayatında köklü değişikliklere neden olacaktır.

İki Çizgi" festival yolculuğunda

Dünya prömiyerini 65. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde yapan Selim Evci'nin yönetmen, yapımcı ve senaristliğini üstlendiği ilk uzun metraj filmi 'İki Çizgi' , Ekim ayında festival yolculuğuna Beyrut ve Oslo'da devam ediyor.

Venedik'te yoğun katılımla gerçekleşen galasında yeni dalga Türk sinemasının örneği olarak sunulan İki Çizgi, Italyan Film Eleştirmenleri Birliği (SNCCI) Başkanı Bruno Torri tarafından kusursuz sinematografisi ile bir Antonioni filmi kadar keyif verdiği yönündeki eleştirilerle övüldü.

Venedik'ten sonra Roma ve Milano'da da gösterilen İki Çizgi'nin, İtalya'dan sonraki ilk durağı Lübnan olacak. Beirut Film Foundation tarafından düzenlenen, 1 - 8 Ekim tarihleri arasında gerçeklecek Uluslararası Beyrut Film Festivali Ortadoğu'nun önemli festivalleri arasında bulunuyor. İki Çizgi, festivalde International Panorama bölümünde yer alıyor.

Uluslararası Beyrut Film Festivali'nin ardından, Norveç'in başkenti Oslo'da 9-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek “Films from the South”ta Türkiye'yi temsil edecek İki Çizgi, “New Directions” bölümünde, seçilen 11 film ile birlikte, uluslararası eleştirmenler ödülü FIPRESCI için yarışacak. Bu yıl 18'incisi düzenlenecek olan festivale özellikle Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinden filmler davet ediliyor.